Bugün katıldığım uluslararası bir network organizasyonunda bu tabirden bahsedildi.
“Avcılar vardır” dedi Türkiye Başkanı…
“Bu kişiler network edinmek için gittikleri yerlerde hemen kendilerini belli ederler. Tek dertleri o ortama girip, iş kapmaktır. Girer, kart toplar ve uzaklaşırlar.
Aynı ormandaki erkek aslan gibi, dişi avlar , o da yer…
Hiçbir emek sarf etmeden para kazanma peşinde koşarlar.
Bir de çiftçiler vardır. Onlar tohumu ekerler. Sonra toprağı çapalarlar. Su verirler. Beklerler.
Özen gösterirler.
İlk yıl mahsul almazlar.
Belki 2. yıl da…
Sabırla beklemeye devam ederler.
3. yıl, bir miktar mahsul almaya başlarlar. Bir sonraki yıl 2 katı, sonra belki 4 katı…”
İş hayatı ı için inanılmaz bir metafor.
Bu cümleler, Newyork Times Best Seller yazarlarından Ivan Misner’a ait.
Türkçeye çevrilmiş bir kitabı da var:
Satışın Efendileri…
Henüz okumadım. Ama okunacaklar listemde ilk sırada…
“ İnsanlar sizin ne kadar önemsediğinizi bilmedikçe, ne kadar bildiğinizi önemsemez “ demiş üstad…
Bayıldım…
Linked-in’de İş’te Performans isminde bir grup kurduk.
Bu gruba 3 hafta içinde 300’e yakın yönetici, insan kaynakları ve çeşitli pozisyonlarda çalışanlar üye oldu.
Sizce neden?
Çünkü insanlar işinde mutsuz. Kendilerini yaptıkları işe ait hissetmiyorlar.
Karlılık düştü.
Verimlilik ve performans yönetimi hiç olmadığı kadar değer kazandı.
Yıllarca performans yönetmiş bir yönetici olarak bu konunun iş dünyasının gündemi olacağına eminim…
Çiftçilerin ektiklerini biçecekleri bir ERA’ya giriyoruz.
Ben, bunu bir girişimci olarak her türlü hissediyorum…
Yine Ivan üstadın bir tanımıyla yazımı bitireceğim…
Çağın 3 G’si…
Görünürlülük
Güven
Gelir….
Çiftçilere selamlarımla…
Önerilen Eğitimler: Özmotivasyon, duygusal zeka, NLP ile kişisel liderlik