
Hayır Diyemeyenlerden Misiniz?
“Zamanının patronu olmak” isimli eğitimimde katılımcı arkadaşlardan sıkça duyduğum şey, yöneticim benden bir şey isteyince onu erteleyemem ki oluyor. Ona nasıl hayır diyebilirim ki? Hayır demeyi genel olarak bilmediğimizi düşünüyorum. Özellikle de söz konusu olan kişi yöneticimiz ya da çok sevdiğimiz bir kişi ise. Yanılıyor muyum? Siz de hayır deme konusunda sıkıntı yaşıyorsanız bu yazım tam size göre.
Hayır demenize gerçekten neyin engel olduğuna bir göz atalım:
İsteği mi yoksa kişiyi mi reddettiğinizi düşünüyorsunuz? Çoğunlukla kişiyi reddettiğimizi düşünürüz ki bu, bir yanılgıdır. Onu reddediyor olsaydık onunla iletişimi keserdik. Değil mi? O halde öncelikle bunu kabul etmekte fayda var. Zira kişiyi reddettiğimiz düşüncesi, ilişkilerimizin zedeleneceğine ya da biteceğine bizi inandırır ve bu yüzden gereksiz endişe duyarız. Bencil görünme korkusu da bilinçaltımızda pusuda yatıyor olabilir. Patronumuz ya da yöneticimizi kızdırmaktan korkuyor olabiliriz Yağmurun yağmasını engelleyemeyiz ama pekala şemsiye açmasını öğrenebiliriz. Belki de şemsiye kullanmayı bilmiyoruzdur.
Evet demek değerlerinizle örtüşüyordur. Yardımlaşma ve paylaşım değeri yüksek kişiler, etraflarından gelen her türlü talebe cevap vermenin mutlaklığına da inanıyor olabilirler. 60 kişilik satış ekibini yöneten bir katılımcım bana aynen şunu söylemişti: “Benden raporu hazırlarken istediği yardıma nasıl kayıtsız kalırım?” Ben de ona aynen şunu sordum. “Bu davranışınızın ardındaki iyi niyetiniz, onlara yardım etmek. Doğru mu duyuyorum?” “Evet” dedi, “tam olarak bu.” “Peki acaba onlara sürekli balık vermek yerine balık tutmayı öğretseniz, bunun onların hayatına etkisi ne olur?” “Kesinlikle harika olu,” dedi. “Peki bunun için rapor nasıl hazırlanır konusunda kısa bir eğitim verseniz? Onlar çalışsalar ve sonra hâlâ yardıma ihtiyacı olan varsa size gelebilse?” Bunu yapmanın kendisine ve ekibine sağlayacağı fayda konusunda ikna oldu. Değerlerimizi başkalarına göstermenin daha akılcı yolları da olabilir.
Evet dersek, iyilik meleği olacağımızı zannederiz. Bu tam bir safsatadır. Çünkü hayır dediğimizde de insanlara kötülük yapmış oluruz gibi çarpık bir eşleştirme yapmamıza sebep olur. Önemli olan neye evet, neye hayır diyeceğiniz konusunda emin olmanız ve söylediklerinizle yaptıklarınızın bir olmasıdır.
Size hayır denmesinden hoşlanmıyor olabilirsiniz. Reddedilme duygusuyla başa çıkamıyorsunuz ve bu sizi kızdırıyor olabilir. Böyle bir durumda özel hayatınızdaki problemleri gözden geçirmeniz gerekebilir.
Hayır diyebilmek size ne sağlar?
- Yaşamınızın kontrolünü ele almanızı
- Zamanınızı etkin kullanmanızı ve yönetmenizi
- Özgüveninizin ve özsaygınızın gelişmesini
- Başkalarının size ve önceliklerinize saygı duymasını
- Açık ve şeffaf bir iletişim tarzınız olmasını
- Başkalarının da bu konudaki gelişimine katkıda bulunmayı
- Kendinizi daha rahat ve mutlu hissetmenizi
O halde işte size hayır deme adımları:
İsteği tanımlayın. Size gelen talebi duyduğunuzu net bir şekilde ifade edin. “Sevgili yöneticim, benden iki saat içerisinde bu raporu istediniz.”
Hayır deme sebebinizi (duygu ve ihtiyaçlarınızla) açıklayın.
Talebi şimdi gerçekleştirmenizin sizin üzerinizde yaratacağı etkiyi ve gerekçenizi açıklamaktır. Örneğin, “Şu anda …. işe konsantre olmaya ihtiyacım var. Bu raporu yetiştirmeyi önceliğe almak beni strese sokacak ve yaptığım işi aksatacak. Bu durumda raporu da istediğiniz şekilde hazırlayamamak ve hata yapmaktan endişe ediyorum.”
Kesinlikle hayır demek ancak kişiliğimize aykırı bir durum olursa gereklidir. Örneğin, etik kurallara aykırı davranmayacağınız için kesinlikle hayır diyebilir ve bunun değerlerinizle örtüşmediğini belirtebilirsiniz.
Öneri ya da seçenek sunun. İnsanlar genellikle kesinlikle hayır yanıtı duymaktan hoşlanmazlar. Bu kişi özellikle de yöneticiniz ise… Örneğimizden devam edecek olursak, bizden acil rapor isteyen yöneticimize:
Bu raporu daha titiz ve dikkatle hazırlamak için en az bir güne ihtiyacım var. Önerim bunu yarın saat 14.00’te hazır etmek. Anlayışınız ve desteğiniz için teşekkür ederim diyebilirsiniz. Bizi her sabah birkaç saat süren toplantılarla esir eden yöneticime aynen şunu söylemiştim. Bu toplantıya katılmak ve satış toplantısına giderek ciroyu arttırmak gibi iki seçeneğim var. Siz hangisini yapmamı önerirsiniz? Yöneticim ne yanıt vermiş olabilir?
Zorlu yöneticiyle çalışmanın ne olduğu konusunda akıllara ziyan bir deneyimim olduğunu söyleyebilirim. Ancak hayır diyebilme becerisi kazanmanın; yöneticinizi yönetme, zamanınızın patronu olma, başkalarını geliştirme ve özgüven kazanmanızdaki katkısını göz ardı etmek de mümkün değil.
Kişisel gelişimin bazen küçücük adımlarla başladığını söyleyebilirim. Hayır deme becerisini gerçekten kazanmak istiyorsanız naçizane önerim, buna kendinizi en yakın hissettiğiniz kişilere hayır demekle başlamanız ve kilometre yapmanız. Aynı araba kullanmayı öğrenmek gibi. Direksiyona geçin ve yolculuğa başlayın. Empati dediğimiz yolda arkadaşınızı da yanınıza almayı unutmayın. O, size kırmızı ışığın nerede olduğunu söyleyecek.
Yazar: Başak Tecer / Harvard Business Review Türkiye
Önerilen Eğitimler: Duygusal Zeka, NLP ile Kişisel Liderlik, Zamanının Patronu Olmak