
- Her şey sınıf eğitimiyle hallolmaz: Yönetimden gelen konu gerçekten bir ihtiyaç mı? Yoksa yönetici kendisinin iş başında öğreteceğini insan kaynaklarına mı pas ediyor? Örnek: Aidiyet eğitimi çalışanlara değil yöneticilere ve insan kaynaklarına verilebilir. Zira aidiyet doğru bir yönetim anlayışı ve insana değer vermekle mümkün olur. Kurum kültürünüzde bu unsurlar yoksa çalışanlarınıza nasıl ait olmalısınız gibi bir eğitim vermeye kalkmayın.
- Eğitim firmalarını araştırın: Google’a eğitim başlığı yazıp firmaları bulmak bir yöntem olsa da yeterli değildir. Mutlaka sitelerini , müşteri referanslarını sorgulayın. Telefon açarak daha önce bu firmadan eğitim almış firmaların insan kaynakları ve eğitim departmanlarıyla görüşün. Google’da çıkan firmaların bir çoğu uzun zamandır bu işi yaptıklarından da arama motorunda çıkabilirler. Ancak teoriyle pratik farklıdır.
- Firmaya doğru ve etkin bilgi verin: 3 N modelini kullanın. Bu eğitimden katılımcıların neyi hissederek, neyi anlayarak ve bilerek çıkmasını istediğinizi net tanımlayın. Örneğin; kurumunuzun geribildirime verdiği önemi hissetmelerini, geribildirimi nasıl vereceklerini öğrenmelerini ve geribildirimin ne olduğunu bilmelerini…
- Hedef kitlenize sorun: Memnuniyet ancak isteklerle ihtiyaçların buluşmasıyla mümkün olur. Hedef kitlenize( katılımcı ve yöneticilere) bir eğitimden ne beklediklerini mutlaka sorun.
- Teklif almadan önce eğitmenler tanışın: Vaktim yok demeyin. Ve sadece teklif toplamak için onlara yazmayın. Eğitmenler yoğun ajandaları olan kişiler ve bir teklifi yazmak bazen saatler alabilir. Hem onların emeğine saygı duyun hem de firmanızla ilgili rastgele teklif toplayan kurum algısına düşürmeyin. Unutmayın ki onlar da kendi aralarında konuşuyorlar. Saygınlığınızı yitirmeyin.
6- Pratiğe dayalı tasarım olmasına dikkat edin: Bilmek ve yapmak ve uygulamaya geçirebilmek farklı şeylerdir. Yurtdışından kopyalanmış ve kültürümüze uymayan ya da teoriye boğulmuş içerikler katılımcıları yorar ve sıkar. Eğitmenlere bu konuyu nasıl aktarmayı planlıyorsunuz? Ya da bu bilgiyi işlerinde nasıl kullanabilirler diye net bir şekilde sorun.
7- Bütçe tek kriteriniz olmasın: Her şeyi olduğu gibi eğitimi de çok ucuza satın alabilirsiniz. Ancak ucuz etin yahnisini yemeyin. Eğitim ve gelişim önemli bir iştir. Şansa bırakmayın.
8- Ölçümleme ve takip : Eğitimin başlangıcından sonuna kadar davranışa ve performansa dönüştürecek bir mantıkta hazırlanmasına ve eğitim firmasından bu konuda net bir yöntem almaya dikkat edin. Rapor ve geribildirim isteyin.
9- Kişi adetine dikkat edin: Uygulamalı, vaka çalışmalı ve birebir temas edilen eğitimler için sınıf adeti max 16 kişidir. Ucuza gelsin diye bir sınıfa 20-25 kişi sokmaya çalışmayın. Bunu isteyen yönetime itiraz edin. 80 -100 kişilik organizasyonların eğitim değil, seminer olacağını ve tek yönlü iletişim olacağından ancak farkındalık yaratacağının farkında olun.
10- Eğitim firmasını iş ortağınız olarak düşünün: Ben kazanayım sen kaybet mantığındaki yaklaşımların kaliteli hizmet veren firmaları sizden uzaklaştıracağını unutmayın. Bizim bu yıl fiyatımız bu diyerek her eğitimi ve eğitmeni aynı kefeye koyarak hareket etmeyin. Kimden ne fayda sağlayacağınızı ilişki tarzınız belirler. Bütçeniz değil.
Başak Tecer