HARVARD BUSINESS REVIEW TÜRKİYE-BAŞAK TECER
Günümüzde bir kişisel zayıflık olarak algılanan dalkavukluk, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde çalışma yönetmeliği ve hatta fiyat tarifesi olan bir meslek sınıfıydı. Ve dalkavukların yüzüne vurmak, ona tokat atmak gibi aşağılayıcı birçok davranışın bedeli devlet tarafından belirleniyordu.
Dalkavuk anlamına gelen İngilizcedeki ‘sycophant”’ kelimesi Antik Yunan’da ise daha çok ispiyoncu muhbir anlamında kullanılıyordu.
Intelligent Emotion (Akıllı Duygu) kitabının yazarı Frances Wilks, dalkavukluk için “birinin aşağılık duygusunun göstergesi” der ve dalkavukların kendini daha güçlü biriyle özdeşleştirerek güç kazanma arzularından bahseder. Dalkavukluk hakkında tarihte yer alan pek çok hikâyeye rastlamak da mümkün….Örneğin: rivayete göre Fransa’da İmparatorun böbrek sancısı tuttuğunda dalkavukları da kendilerini yere atar ve sancılanmış taklidi yaparlarmış.
Dalkavukluk artık bir meslek olarak kabul edilmese de hâlâ iş hayatının önemli gerçeklerinden biri olarak yaşamını sürdürüyor. İş hayatında politik davranmakla, dalkavukluk bazen karıştırılabilse de;
TDK’da dalkavuk: “Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, huluskâr, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, yaltak, yaltakçı, kemik yalayıcı, çanak yalayıcı” olarak tanımlanıyor.
Dalkavuklar, kurum içinde güç ve otorite sahibi kişilerin yanında yer alarak aslında kendi çıkarlarını korumaya ve menfaat elde etmeye çalışıyorlar.
Onları nasıl tanırsınız?
Yüzlerinde eksilmeyen bir gülümseme vardır. Bu gülümseme çoğunlukla sahtedir ancak çevrelerine karşı sempatik görünmek için ellerinden geleni yaparlar. Yöneticiyseniz size sıklıkla küçük hediyeler alır veya bir anda elinde kahve ya da çayla gelerek sizi düşündüklerini göstermeye çalışırlar. Söylediğiniz her şeyi takdir etmeyi ve size övgüler yağdırmayı çok iyi becerirler. Dikkat çekmek onların en büyük ihtiyaçlarından biri olduğundan çok konuşurlar. Cümle aralarında en sık duyacağınız kelime ise “evet, patron” olacaktır. Dalkavuklar güç ve otorite sahibi kişilerin yanında olmayı tercih ettiklerinden kurum içinde herhangi bir konuda söz sahibi olmanız dalkavukları çekmeniz için yeterli olacaktır. Wills’in dediği gibi aşağılık duyguları da bazen sizin fikirlerinizi yüceltirken dile gelir. “Aman efendim biz bu işten ne anlarız, siz olmadan yapamayız.” vb yüceltici sözleri kullanarak pohpohlama sanatlarını icra ederler. Güç sizde bulunduğu sürece yanınızda sizinle her yere gelecek ve istediğiniz her işi ( özel işlerinizi bile) hiç gocunmadan yapacaklardır; ta ki kurumda güç dengeleri ya da yönetim değişene kadar. Güç elinizden gittiği anda sizi bir anda terk edecek ve yeni liderlerin yanlarında yerlerini hızla alacaklardır. Dalkavukların en tehlikeli olanları ise çıkarları sarsıldığında size zarar vermek için ellerinden geleni ardına koymayanlardır.
Hangi yöneticiler dalkavukları severler?
Dalkavuklar yönetim zafiyetinin bir ürünüdürler. Fazlasıyla otoriter bir yönetim anlayışı, karşıt fikirleri duymaya tahammülün olmaması ya da yöneticilerdeki özgüven düşüklüğü dalkavukluğun kurum içinde beslenmesine neden olacaktır. Takdir edilme ve onaylanma ihtiyacı yüksek yöneticiler övgü ile beslendiklerinden farkında olmadan dalkavukları etraflarında toplayabilirler.
Dalkavuklarla nasıl başa çıkabilirsiniz?
- Onların Yöneticisiyseniz:
Uzmanlar dalkavuklarla başa çıkmanın çok da kolay olmadığını ve iletişimde stratejik davranmanın büyük önem arz ettiğini söylüyorlar. Öncelikle bir kişinin dalkavuk olup olmadığını doğru tespit edin. Mesela bir toplantıda mantık dışı bir fikir ileri sürün ve susun. Bakın bakalım sizi kimler koşulsuzca destekleyecek? Yöneticiye evet demekle onunla her zaman her konuda hem fikir olmak aynı şey değildir. Bir yöneticiyseniz, açık ve şeffaf iletişim ve dürüstlüğe verdiğiniz değeri sıklıkla vurgulayın. Karşıt fikirleri desteklediğinizi belli edin.
Dalkavuklara zorlayıcı görevler verin ve performanslarını daha sık takip edin.
Ekip içinde işbirliği ve takım çalışmasını destekleyin ve bireysel başarılar kadar takımın başarılarını da önemini vurgulayın.
Kendi hatalarınızdan bahsedin ve kişinin öz farkındalığının iş hayatındaki önemini anlatın.
Dalkavukların yaşadığı aşağılık duygusunun altındaki ihtiyacı belirleyin ve kişinin özgüveninin gelişmesi için ona koçluk yapın, sizi gereksiz yere övmeye başladığında konuyu değiştirin ve mütevaziliğin rol modeli olun…
- Onların çalışma arkadaşıysanız:
Dalkavukların yaşadığı aşağılık duygusunun temelinde yatan ihtiyacın kendini özel ve önemli hissetme olduğunu unutmayın. Onun samimiyetsiz tavırları sizi ne denli rahatsız ederse etsin sakin kalmaya çalışın ve konuyu kişiselleştirmeyin. Hatta karşıt görüşlerini duymak için onu teşvik edin ve cesaretlendirin. Kişinin samimi davranmasının aslında ne kadar büyük bir özgüven göstergesi olduğunu sıklıkla cümle aralarında vurgulayın ama bunu onu hedef alarak yapmayın.
Kötü niyetli dalkavukların varlığından söz etmiştim. Bu kişiler menfaat elde etmek için başkalarının açıklarını bularak yöneticilere ispiyonlarlar. Bu tarz kişilere karşı açık vermeyin ve iş dışında bir konuda asla konuşmayın, yönetici hakkındaki fikirlerinizi onunla paylaşmayın. Mümkün olduğu kadar mesafeli ve saygılı bir ilişki kurun.
Peki ya yöneticiniz dalkavukları seviyorsa?
Öncelikle bunun o kişi için bir zafiyet olduğunu bilin ve iş hayatının bir yarış değil, uzun soluklu bir maraton olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Görüşlerinizi dürüstçe ve saygı çerçevesinde dile getirmeye devam edin. Çok zorlandığınız durumlarda insan kaynaklarından yardım isteyin ve onlara durum hakkında geribildirim verin. Bunu hiçbir şekilde değiştiremeyeceğiniz bir kurumda çalışıyorsanız, Kızılderililerin dediği gibi:
“Değiştirebileceğiniz şeyleri değiştirin, değiştiremeyeceklerinizi kabul edin ve her ikisi arasındaki farkı bilecek kadar da sağduyulu olun.“